ERFELEK
İlçemiz, Ülkemizin Batı Karadeniz Bölgesinde yer almakta olup, doğuda Sinop İl Merkezi, Güneyde Boyabat İlçesi, Batıda Ayancık İlçesi, Kuzeyde Karadeniz ile çevrilmiştir. Etrafı ormanlarla kaplı, denize de kıyısı bulunan, eşsiz tabiat güzellikleriyle eşine ender rastlanan bir İlçedir.
Yüzölçümü
410 Km2 Kuruluş Yılı 1960
Köy Sayısı
46 Toplam Nüfusu 13.812
COĞRAFYASI
İlçenin yeryüzü şekilleri Karadeniz Bölgesinin yüzey şekillerine uygun bir özellik gösterir. Ancak denize kıyısı olan bölgelerinde yalıyar tipi kıyı özelliği görülmez. Dağlar denize paraleldir. Kıyıdan uzaklaştıkça yumuşak bir yükseltiyle tepe özelliği gösteren yapıdan sonra kıyıya paralel dağlar yükselir. Domuz dağı, Büyük Dağ ve Hacıbey ormanları en yüksek noktalardır.
Arazi; güneyde dağlık, kuzey ve doğuda engebeli ve düz yapıdadır. Dağlık arazinin tamamı ormanlarla kaplıdır. İlçenin ortasından geçen Karasu Çayı düz ve verimli bir ova şeridi oluşturarak kuzey doğudan Karadeniz’e dökülür. Karasu Çayı 45 km. uzunluğunda olup, 1.175 m. kod farkı vardır.
İlçenin yüzölçümü 410 km2’dir. Bunun % 68.5’i orman, %29.4’ü tarım arazisi ve %2.1’i meradır.
İlçemizin sahil kısımlarında kışlar ılık, yazlar sıcak ve her mevsim yağışlı olup, yağış miktarı 600-1000 mm’dir. Güneydeki dağlık bölgelerde ise geçit iklimi hakimdir.Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlıdır. Yağış ortalaması 400-500 mm’dir.
İlçemizin denizden uzaklığı ortalama 17 km, denizden yüksekliği ise ortalama 200 metre civarındadır.
TARİHİ
Eskiden halk arasında Cumayanı olarak bilinen İlçe Merkezi'nin kuruluşu 1750’li yıllara dayanmaktadır. 1876’da fahri bucaklık verilmesiyle ismi Karasu olarak değişmiştir. Karasu Bucağı 1911 yılında resmi bucak merkezi olarak teşkilatlanmış, 01.04.1960 tarihinde ise ilçe statüsüne kavuşmuştur. Yeni teşkilatlanan İlçenin ismi ise etrafındaki Erfelek ormanlarından esinlenerek Erfelek olmuştur. Erfelek il merkezine 28 km. uzaklıkta küçük ve şirin bir ilçe merkezidir.
Tarihi seramik eserler, yer altı tünelleri, mağaralar ve savaş aletleri ilçenin toprakları üzerinde çeşitli uygarlıkların yaşadığını gösterir. Himmetoğlu Köyünün bulunduğu yerde Rumlar zamanından kalma harabeler mevcut olup burada bir kasaba kurulmuş olduğu sanılmaktadır. Sarıboğa Köyünde çok eskiye ait mağaralar mevcuttur. Kaldırayak Köyünün Gerdankıran Tepesinde tarihi bir mağara ve devamında tünel mevcuttur. Bu tünel yaklaşık 2 km. uzunluğunda olup Erfelek ilçesi Okçul Mahallesine açılmaktadır, İlçe merkezinde 1931-1932 yıllarında Ali KARASU adlı şahıs bahçesindeki toprağı kazarken bir tarihi eser kalıntısına rastlamıştır. Bu eserin etrafı temizlendiğinde bir hamam kubbesi meydana çıkmıştır. Bütün bunlar gösteriyor ki ilçe merkezi ve köylerinde daha öncede çeşitli yerleşim birimlerinin kurulmuş olduğu anlaşılmaktadır. Horzum Köyünde tesadüfen yapılan kazılarda çeşitli tarihi eserler çıkmış olup bu eserler Sinop Müzesinde sergilenmektedir. Hemen hemen tüm köylerimizde Rum mezarlıklarına rastlamak mümkündür.
İlçe
sınırları dahilindeki kırsal kesimde tarih öncesi
( prehistarik ) yerleşimlere rastlanmıştır. Bu
yerleşim yerleri (höyükler) Koruma Kurulu'nca tescil
edilerek koruma altına alınmıştır. Bu
höyüklerden anlaşılacağı üzere
Erfelek kırsal kesimi ilk Tunç Çağı'nda
(M.Ö. 3000) yoğun iskan görmüştür.
Bizans ve Roma yerleşimine rastlanmaktadır.
Bunları
şöyle sıralayabiliriz;
YAMA
TEPE HÖYÜK - ( Karacaköy hudutları içinde
) ilk Tunç Çağı
HARMAN TEPE HÖYÜK
- ( Bıyıklı Mahallesi hudutları içinde )
Genç Kalkolitik Çağ
ÇİLTEPESİ
- ( Başaran Köyü Hudutları içinde ) İlk
Tunç Çağ
KUM TEPESİ - ( Hamidiye Köyü
Hudutları içinde ) İlk Tunç Çağ
KAHKÜLTEPE - ( Hamidiye Köyü Hudutları içinde
) İlk Tunç Çağ
HALİL USTA TEPESİ
- ( Hasandere Köyü Hudutları içinde ) İlk
Tunç Çağ
ÜVEZ YANI - ( Kirenpara
Mahallesi Hudutları içinde ) İlk Tunç Çağ
ÖREN TEPE - ( Mescit Düzü Köyü Hudutları
içinde ) İlk Tunç Çağ-Roma
GAVUR
TEPESİ - ( Kazmasökü Meydan Mahallesi) İlk Tunç
Çağ- Genç Frig
SARI MUSTAFA TEPESİ - (
Kazmasökü Meydan Mahallesi) İlk Tunç Çağ
TEPECİK ÜSTÜ - ( Sorkun Köyü ) İlk
Tunç Çağ- Genç Dönem
KIRAN TEPE -
( Çakırköy ) İlk Tunç Çağ
MS. 110 yıllarında zamanın Sinop Valisi PLYNİ tarafından Sinop'a 16 mil mesafeden muntazam su yolları yapılarak su getirildiği, bu su yolunun da ilçenin Hasandere Köyünden geçtiği kalıntılardan anlaşılmaktadır. İlçe merkezine 2 km. uzaklıkta Kaldırayak Kuz Mahallesinde Rumlara ait bir kilise kalıntısı bulunmaktadır.
İlçenin Abdurrahmanpaşa Köyünde UZUNTÜRBE, Tekke Köyünde SARITEKKE, Balıfakı Köyünde FAKI TÜRBESÎ, Sarıkum Köyünde HALİL TÜRBESÎ, Akçaçam Köyünde AŞIK HASAN TÜRBESÎ, Kızılcaelma Köyünde ÇİLE TÜRBESİ, Yeniköyde ise AKPINAR ve KANLI TÜRBE'ler mevcut olup bunlardan UZUN TÜRBE ve SARI TEKKE'de yılın belli günlerinde pazarlar kurulur, dualar okunur. Akçaçarn'da bulunan AŞIK HASAN TÜRBESÎ'nde yatanın ise SEYYÎD BİLAL Hazretlerinin kardeşi olduğu rivayet edilmektedir.
NÜFUS
İlçe nüfusu köken olarak, % 42,5 Türkmen, % 40 Gürcü, % 7 Çerkez, % 3 Abaza ve % 3 Laz’lardan oluşmaktadır. 1854 yılında doğudan gelen aşiretlerin ağırlıklı olarak İncirpınarı Köyü olmak üzere Tekke, Yeniçam ve Dağyeri Köylerine yerleştikleri, yine aynı tarihlerde Kafkaslardan gelen Abaza’ların; Tekke, Yeniköy ve İnesökü Köylerine yerleştikleri bilinmektedir. Ayrıca 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Batum ve Artvin civarından çok sayıda Gürcü ailesi gelerek, Hasandere, Abdurrahmanpaşa, Veysel, Değirmencili ve Hamidiye Köylerini kurmuşlardır. Diğer köylerde de yoğun bir şekilde Gürcü nüfusuna rastlanılmaktadır.
2000 Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre toplam İlçemiz nüfusu 13.812 kişi olup, 3659 kişi İlçe merkezinde, geri kalan 10153 kişi ise köylerde ikamet etmektedir.
Köylerdeki ortalama nüfus 220 kişi olup, en az köy nüfusu 59 (Dağyeri Köyü) en fazla köy nüfusu ise 525 (Balıfakı Köyü)’dür. Köylerde yaşayanların yaş ortalaması 50’nin üzerindedir.
Nüfus Bilgileri
KÖY
SAYISI 46
İLÇE MERKEZ NÜFUSU 3.659
KÖYLER
NÜFUSU 10.153
1990 TOPLAM NÜFUSU 19.288
1997 TOPLAM
NÜFUSU 13.816
2000 TOPLAM NÜFUSU 13.812
SON ON
YILDA GÖÇ SAYISI 5.476
EKONOMİ
İlçemizin ekonomisi tarım, hayvancılık ve ormancılığa dayanmaktadır Toplam arazi yüzölçümü 410 km2 olan İlçemiz topraklarının % 29.4’ü tarıma elverişli arazi olmasına rağmen bu arazinin Karasu Vadisi dışında kalan önemli bir kısmı engebeli arazidir. Bu nedenle ekilebilir arazinin büyük bir kısmı susuz ve erozyona açıktır. Toplam İlçemizin topraklarının % 68’ 5’ i ormanlık ve koruluk alanlarla kaplıdır.
İlçemizin ana geçim kaynağı çiftçiliktir. Sanayi işçisi yok denecek kadar azdır. İlçemiz ve köylerinde sanayi tesisi sayılabilecek işyeri çok azdır. Yetiştirilen endüstri bitkileri; keten, tütün, şeker pancarıdır. Eskiden beri üretilen keten, Ayancık ilçesinde kurulan keten fabrikasından sonra daha yaygın hale gelmiştir. Dışa yönelik olmamakla birlikte kendi ihtiyacı ve hayvan yemine yönelik mısır, buğday, arpa, yulaf vb. mahsuller ekilmektedir.
İlçe meyve yönünden zengin bir potansiyele sahip olup narenciye ürünleri dışında her türlü sebze ve meyve yetiştirilmektedir. Bunları kestane, elma, armut, kiraz, erik, vişne, ceviz, fındık, incir, üzüm, dut, töngel, ahududu, çilek, kivi şeklinde sıralayabiliriz. Bunlardan kestane ülke çapında isim yapmıştır. Meyvesiyle isim yapan kestane bölgelerinde üretilen bal (kestane balı) birçok derde deva olduğu dünya çapında haklı olarak ünlenen anzer balından aşağı kalır yanı olmadığı bilim adamlarınca tescil edilmiştir. Kestane halının piyasada değer bulmasıyla ilçede arıcılığa ciddi bir yönelme başlamış, ilgili birimlerin açtığı kurslarla bilinçlenen, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından dağıtılan 500'den fazla kovanla teşvik edilen üreticiler bal üretiminde iyi bir noktaya gelmiş olup, gelişme devam etmektedir.
Özel sektöre ait parke ve kereste fabrikası (Merkezi İstanbul’ da olan YILPA Orman Ürünleri Sanayi Ticaret Limitet Şirketine ait), Süt alım ve İşleme Üniteleri (Balıfakı Süt ve Et Ürünleri İnşaat Turizm Orman Ürünleri. Limidet ve Yeni Ataklar Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketlerine ait), Meyve İşleme Ünitesi (Benk Gıda İşletmesine ait ) SİNOPE dışında sanayi işyeri yoktur.
TURİZM
Erfelek ilçesi turizm potansiyeli bakımından son derece zengin olup adeta keşfedilmemiş bir cennettir. Son zamanlarda revaçta olan doğa ve dağ turizmi açısından ilçe tam bir cazibe merkezidir. Bir turistin aynı gün şelaleleri gezip görmesinin, trakking yapmasının, yaylaya çıkmasının ve denize girmesinin mümkün olduğu, yeşilin her tonunun görülebileceği ilçe, sıcak kanlı ve konuksever insanıyla bir turizm kenti olmaya adaydır. İlçe sınırları içinde bulunan gezilip görmeye değer yerleri şöyle sıralayabiliriz.
TATLICA TAKIM ŞELALELERİ
İlçe merkezinin güney-batı istikametinde 15 km. uzaklıkta inşaatı devam eden Erfelek Barajı bitiminde eşsiz doğal güzelliklere sahip, bakir, adeta bir merdiven biçiminde zirveye doğru yaklaşık 2 km. uzunluğunda birbirini takip ederek uzanan, akarında trakking, kanyoning, doğa yürüyüşü gibi sportif faaliyetlerin yapılabilmesi mümkün olan irili ufaklı 28 adet doğa harikası şelalelerdir. Bu doğa harikası şelalelerin her birinin aktığı yerde de yüzmeye elverişli göl bulunmaktadır.
HASANDERE
ŞELALESİ
İlçenin
doğusunda 4 km. uzaklıkta Hasandere Köyü'nün
tam ortasından geçen dere üzerinde 20 m. uzunluğunda
vahşi bir güzelliğe sahip ender rastlanabilir bir doğa
harikasıdır. Döküldüğü yerde
yüzmeye elverişli göl oluşturur.
DELİ
KIZIN ŞELALESİ
İlçenin
Soğucalı Köyü Kıran Mahallesi'nden doğarak
toplu mahallesini takiben Karasu Çayı'na dökülen
dere üzerinde, Erfelek-Sinop yolundan güneye doğru 1
km. uzaklıkta 15 m. civarında yüksekliği olan bir
şelaledir.
KARAÇAYIR
YAYLASI
İlçe
merkezinin güneyinde yaklaşık 8 km. uzaklıkta
Domuz Dağı ormanlarının zirvesinde 1.100 m.
rakımda etrafı köknar, çam ve kayın
ağaçlarıyla adeta bir duvar gibi örülmüş
olup yaklaşık 15,000 m2 alana sahiptir.
HACIBEY
YAYLASI
İlçe
merkezinin güney doğusunda yaklaşık 20 km.
mesafede 1250 m. rakımda Osmanlı Döneminde Kastamonu
iline sancaklık yapmış o zamanki adı Konak,
şimdiki adı Ormantepe olan Köyün sırtlarında
Hacıbey ormanlarının zirvesinde Sinop ilini kuş
bakışı görebilme rakımına sahip 50.000
m2 civarında bir alanı olan tamamen köknar ve çam
ağaçlarıyla çevrili, müstesna bir
yerdir.
GEBEGÜNEYİ
YAYLASI
ilçenin
güney batı istikametinde 10 km. uzaklıkta 1050m.
rakımda Sorkun Köyü sınırları içinde
Karaçayır Yaylasıyla adeta sırt sırta
vermiş aynı özellikleri eksiksiz taşıyan
50.000 m2'lik bir alana sahip eşsiz bir yayladır. 1960'lı
yıllara kadar ilçe halkı ve tüm civar
köylülerin sivrisinekten korunmak ve hayvanlarını
beslemek amacıyla her yaz turizm amaçlı olmasa da
kullanılan bu yaylalar o yıllardan sonra sadece çevre
köylüler tarafından mera olarak kullanılmaktadır.
Bugüne kadar yöre halkı tarafından tanıtımı
yapılamadığından turizme açılamamış
olup, yayla turizmine her üç yaylada son derece
elverişlidir.
KUZ
TEPESİ
İlçe
merkezinin güney yakasında kentin oturduğu alana dikey
500m. uzaklıkta 300m. rakımda içinde çocuk
oyun alanları ve bir dağ evi bulunan çam, köknar,
kayın ve kestane ağaçları ile kaplı elit
bir mesire alanıdır.
ÇUKUR
YAZI
İlçe
merkezinin güneyinde 2 km. uzaklıkta, 40.000 m2 alana
sahiptir, İlçe Kaymakamlığı tarafından
alanın tamamı vişne, elma, armut, ceviz vb. meyve
ağaçlarıyla donatılmış olup
aydınlatması yapılmış güzide bir mesire
yeridir.
İlçenin Şerefiye - Karacaköy - Yeniçam - incirpınarı Köyleri Karadeniz'e sınır olup Eşsiz güzellikte sahilleri, temiz ve bol kumuyla deniz turizmine son derece uygundur. Denizi, Şelaleleri, yaylaları, Ormanları, Gölleri ile doğa, kış, deniz turizmine son derece uygun olan ilçenin esasen en büyük potansiyeli av turizmidir.
Denizinde ve göletlerinde balık avı yılın her ayında yapılabilmekte olup, çulluk, kaz, ördek, bıldırcın, keklik gibi uçan av hayvanlarının yanında tavşan, domuz vb. yaban av hayvanları yörede bol miktarda bulunmaktadır. Yörede belki de hiçbir yerde rastlanılamayacak kadar Karaca (elik) yaşamasına karşın bu güzide hayvan yöre halkının da bu konuda duyarlı davranması ile kesinlikle avlanılmamaktadır.