BOYABAT
Boyabat,
Karadeniz Bölgesinin Batı Karadeniz bölümünde
Sinop iline bağlı bir ilçedir. Doğuda aynı
ilin Durağan, Batıda Kastamonu ilinin Hanönü,
Taşköprü, Kuzeyde Ayancık, Sinop, Gerze ve
Erfelek, Güneyde ise Saraydüzü, Çorum ilinin
Kargı ilçeleriyle çevrilidir. İlçe
1450 km2'lik bir alana sahiptir.
2000 Genel Nüfus
Sayımına Göre;
Boyabat'ın Merkez Nüfusu :25290
Köylerinin Nüfusu :20607
Toplam Nüfusu :45897 dir.
Nüfus yoğunluğu, verimli topraklar, su bulunan ve ilçede bulunan fabrikalara yakın bölgelerde toplanmıştır.
Yüzölçümü
1723 Km2 Kuruluş Yılı 1869
Köy Sayısı
106 Toplam Nüfusu 43.323
COĞRAFYASI
Yer yapısı, kısmen II.Jeolojik zamanda meydana gelmiştir. Tarihi Boyabat Kalesinin bulunduğu kayaların temeli billuri şistlerden üzeri tebeşir devri kalkeridir.Boyabat arazisi engebelidir. İsfendiyar dağları ve doğu Ilgaz sıradağlarının kapladığı alan Boyabat'a aittir. Bu sıradağlar arasında akarsu yatakları , bazı düzlükler ve yaylalar bulunmaktadır.
İlçe sınırından geçmekte olan Gökırmak bir vadi meydana getirmiştir.Bu vadi tabanında tarımsal değeri yüksek kültür arazileri oluşmuştur. Bu toprakların % 60'ı sulanabilmektedir. Yüksek dağlar ve tepeler kısmen ormanlık, kısmen fundalık, büyük bir kısmı da çıplaktır.
Belli başlı dağları Karageriş,Elekdağı, ve Dıranazdır.
Deniz etkisinden uzak olan Boyabat'ta genellikle karasal iklim görülür. Yazlar sıcak, kışlar soğuktur. Yağmur en çok ilkbaharda yağar.Ortalama yağış miktarı 400-500 mm civarındadır.
TARİHİ
Boyabat ve çevresi eski bir yerleşim yeri olmakla birlikte İlçe M.Ö. 600 yıllarında kurulmuş olup, şehrin eski adı Germanipolis'tir.
Boyabat, Boy ve abat kelimelerinden meydana gelmiştir. Boy, uzunluk; Abat ova anlamına gelmektedir.Kurulduğundan bu yana Boyabat sırasıyla şu devletlerin himayesi altında bulunmuştur:
Gaşkalar :M.Ö.1400-1300 yılları
Hititler :M.Ö.1330-1100 yılları
Paflagonya :M.Ö.1100-700 yılları
Lidyalılar :546 yılı
İranlılar :377 yılı
Pontuslar :183 yılı
Romalılar :M.Ö.64-M.S.355
Bizanslılar:M.S.395-1126
Boyabat yöresi Danişment hükümdarı Gümüş TEKİN tarafından Bizanslılardan alınmış olup; 1175 yılında Selçukluların eline geçmiştir.Selçuklulardan da 1309 yılında Candaroğlu Süleyman Paşa almıştır.Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı İmparatorluğu'na katılan Boyabat , Ankara savaşından sonra tekrar Candaroğulları'nın eline geçmiştir.1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından tekrar Osmanlı İmparatorluğu'nun himayesine girmiştir.
Boyabat, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kastamonu Sancağına bağlı bir kadılıktı.Bağdat seferi dönüşünde IV. Murat Kurusaray köyünün Kışla Mahallesinde kışı geçirmiştir.Yollar açılınca İstanbul'a dönmüştür.
Tanzimat devrinde Boyabat, kadılıktan nahiyeye dönüştürülmüş, 1868 yılında da Kaza yapılmıştır.1923 'te Cumhuriyetin ilanı ile her yönden yeni bir döneme girmiştir.
İKLİM VE BTKİ ÖRTÜSÜ
İklimi :
İlçe Karadeniz Bölgesinde olmakla birlikte deniz iklimi özellikleri taşımaktadır. Orta Anadolu'nun kara iklimi daha çok hakimdir.Yazları sıcak,kışları çok soğuktur.
Yılda ortalama yağış alan gün sayısı 80 olup,300-400 mm.yıllık yağış almaktadır.
Yılın en sıcak ayları TEMMUZ-AĞUSTOS ve EYLÜL; En soğuk ayları ise OCAK ve ŞUBAT'tır. İlçede hakim rüzgarlar POYRAZ ve YILDIZ olup,yağmur batı rüzgarları ile gelir,doğu yönde seyreder.
Bitki Örtüsü :
Boyabat
İlçesi Orman Durumu :
Verimli koru ormanı : 37
957 0 Hk
Yolu bozuk koru ormanı : 11 161 5 Hk
TOPLAM koru
ormanı : 49 118 5 Hk
Verimli
baltalık : 10 25 5 Hk
Çok bozuk baltalık : 27 642
0 Hk
TOPLAM baltalık : 27 937 5 Hk
Mevcut Ağaç Türleri :Kızılçam,Sarıçam, Karaçam,Kayın,Göknar,Ardıç,Meşe ve Gürgendir.
EKONOMİ
Sanayi
İlçede
mevcut 32 tuğla ve kiremit fabrikası , 9 adet çeltik,
2 adet ahşap parke, 3 adet un fabrikası, 2 adet çivi
ve tel fabrikası, 1 adet tekstil fabrikası, 2 adet cam karo
fabrikası mevcuttur.Bu fabrikalar tam kapasiteli çalıştıkları
zaman 3200 kişiye çalışma imkanı
sağlamaktadır.Ancak ülkemizde yaşanan ekonomik
kriz dolayısıyla tuğla kiremit fabrikalarının
büyük çoğunluğunun fabrikaları
kapattıkları bu nedenle üretiminin düştüğü
ve ilçede büyük bir işsizliğin ortaya
çıktığı gözlenmektedir. Bu
fabrikaların ülkemizde ekonomik krizin ortadan kalkması
ve fabrikaların eski kapasiteleri ile çalışmış
olmaları halinde eskiden olduğu gibi ilçede
sanayileşmenin temposu düşmeden ve hatta gelişerek
sürecektir.
Boyabat'ta Devlet ve özel sektöre ait
4 banka şubesi ( T.C. Ziraat, Halk,İş ve Akbank)
vardır.
Tarım
Tarım ilçede gelişmiştir. Kaliteli çeltiği (prinç) ile tanınır. Pirinç yörede ırmak ve çay kenarlarında ekilir. Üretilen çeltik, çeltik fabrikalarında işlenir. Boyabat'ta ayrıca buğday, çavdar, şekerpancarı, karpuz, kavun, kış sebzelerinden lahana ve pırasa ile ıspanak bol miktarda yetişir. Yörede meyve üretimi de önemlidir. Elma, armut, dut, şeftali, kayısı, kiraz, ceviz ve badem yetiştirilir. Yörede yetiştirilen şekerpancarı Kastamonu Şeker Fabrikasına gönderilir.
Son yıllarda tarım modern yöntemlerle yapılmaktadır.Gübre ve ilaç,kaliteli tohum ve makine kullanımı artmıştır.
Hayvancılık
Hayvancılıkta tarım gibi Boyabat'ta bayağı ilerlemiştir. Büyükbaş, küçükbaş ve kümes hayvancılığı yapılmaktadır. Aynı zamanda Boyabat, bir av hayvanları bölgesidir. Keklik, tavşan, domuz, kurt, tilki, ördek, çulluk avı yapılır. Ayı, geyik, karaca, sansar, gibi hayvanlara da az miktarda rastlanır.
KÜLTÜR VE TURİZM
İlçemizde 11591 adet kolleksiyonuyla 1 sinema solonu ,1 sergi salonu ve okuyucu salonlarıyla 52529 okuyucuya hizmet veren üç katlı bir Halk Kütüphanemiz mevcuttur.
Turizm
potansiyeli açısından ilçemizde görülmeye
değer "
Boyabat Kalesi" ve Salar köyü
mevkiinde bulunan"
Kaya Mezarları"bulunmaktadır.
Kalenin yapılış tarihi tam olarak bilinmemekte fakat
milattan önce 600 yıllarında Paflagonyalılar
tarafından yapıldığı sanılmaktadır.
Roma ve Bizans döneminde ilaveler yapılmıştır.
Kalenin bugün görülen burçları çok
yeni olup, bir Türk eseridir. Yeni ve eski kaleye ait kitabeye
rastlanılmamıştır. Kalenin iki tüneli
vardır.
Kalenin
karşısında bulunan
Kırkkızlar kayasıyla
ilgili bir de yerel hikayemiz bulunmaktadır;
Kale
ile Kırkkızlar kayası önceleri bitişik
büyücek bir kaya imiş.Bu büyük kaya üzerine
Boyabat kalesi yapılmış. Bu kaleyi başka başka
uluslar ele geçirmiş ve orada barınmışlar.
Günlerden bir gün düşmanları kaleye
saldırmışlar. Kalenin yöneticisi, kadın kız
herkesi kaleyi korumaya çağırmış.
Kaledekiler topluca kale çevresinde düşmana karşı
çıkmışlar. Kırkkızlar Kayasının
yönü kaleye girmeye ve saldırmaya daha müsait
imiş. Kale beyi düşmanların çokluğunu
görünce kalenin bu durumda korunamayacağını
anlamış, saldırıyı önlemek için
hemen kılıcını çekmiş ve Allah'a
sığınarak bu kaya kütlesine tüm gücüyle
vurmuş, kaya bir anda ikiye bölünüvermiş.Yarılan
kaya arasından başlamış bir çay akmaya.
Karşı kaya üzerinde 40 kız kalakalmış
ve başlamışlar ağlamaya...Önlerinde
düşmanlar arkalarında dik ve yüksek bir uçurum.
Kurtuluş umudu kalmayınca hep birden başlamışlar
Allah'a yalvarmaya "Ulu Allah'ım bizi kurtar. Ya taş
yap ya da kuş yap" diye.
Allah dileklerini kabul etmiş
kızlar bir anda orada taş oluvermişler. Bu nedenle bu
kayaya "Kırkkızlar kayası"denilmiş.
, Göynükören
köyündeki Ambarkaya Mezarı
, Dodurga'da Resimli Kaya
,
Arım Kaya Tüneli
görülmeye değer eserlerden
olup ulaşımı da oldukça kolaydır.
Merkeze 3 km. uzaklıkta Kalebağı, 2 km. mesafede Topalçam ve 35 km.kuzeyde Bürnük olmak üzere çeşitli Mesire yerleri bulunmakla birlikte ulaşım problemi bulunmamaktadır.
İlçemizde Topalçam ve Kalebağı olmak üzere iki adet konaklama tesisi mevcuttur.
SİNOP BOYABAT RESİMLERİ