Karadeniz'in incisi Sinop

Pervaneoğulları Beyliği

Pervaneoğulları, Anadolu’da Sinop ve çevresinde, selçuklu veziri Muinüddin Süleyman Pervane’nin oğulları tarafından kurulan beylik (1277-1322). Trabzon Rum imparatorluğunun eline geçen Sinop kalesini, iki yıllık bir kuşatmadan sonra alan selçuklu veziri Muinüddin Süleyman Pervane’ye, selçuklu sultanı Gıyaseddin Keyhüsrev II, bu başarısından dolayı, kaleyi ve çevresini ıkta (dirlik) olarak verdi.

Sinop ve havalisinde kurulan beylik. Beyliğin kurucusu olan Muinüddin Süleyman Pervane’nin babası Mühezzibeddin Ali Kaşi, Sultan İkinci Keyhüsrev (1238-1246)in veziriydi. Moğollar Anadolu’ya girip Kösedağ Savaşını kazandıkları sırada, Moğolların Kumandanı Baycu’ya rica ederek, Selçuklu Sülalesinin yerlerinde bırakılmasını temin etmişti. Muinüddin Süleyman ise, Anadolu’nun Moğollar yüzünden parçalandığı ve karışıklıklar içerisine düştüğü bir zamanda büyümüş, ilmi, idari ve politik yönden mükemmel bir şekilde yetiştirilmişti. Aynı zamanda kıvrak bir zekaya da sahip olan Muinüddin, kısa zamanda mühim mevkiler elde etti. Önce Tokat,sonra Tokat ve Erzincan muhafızı oldu. 1256’da ise, Baycu’nun da tavsiyesiyle Pervane rütbesi verilerek Selçuklu saray nazırlığına getirildi.

Pervaneoğulları ilk zamanlarında Selçukoğullarına bağlı idi.Abaka Han'ın 1277'de Muineddin Süleyman'ı öldürmesi üzerine Mehmed Bey istiklalini ilan etmiş ve Pervaneoğullları Beyliği'ni kurmuştu. Mehmed Bey Moğollar ile iyi geçinmekte ve onların verdiği devlet işlerinde de vazife görmekteydi. Fakat o Moğollara karşı bir hareketin hazırlıkları içindeyken hastalanarak öldü (1297). Bundan sonra Muineddin Süleyman'ın bir torunu Mes'ûd Bey'i Sinop hakimi olarak görüyoruz.

Mesûd Bey, devletinin hudutlarını genişleterek Bafra ve Samsun'u ele geçirdi. Sinop'ta bir Ceneviz kolonisi bulunuyordu. Bundan istifade ederek Mesûd'u esir alarak Kefe'ye götürdüler. Mesûd Bey çok ağır bir kurtuluş akçası vererek kurtulmağa muvaffak oldu (1298).Sultan İkinci Keyhüsrev’in kızı Gürcü Hatunla evli olan Muinüddin Pervane,devlet işleriyle bizzat kendisi ilgileniyordu. Keyhüsrev’in ölümünden sonra üç oğlu arasında çıkan taht kavgaları esnasında, Muinüddin, Dördüncü Sultan Kılıç Arslan’ın tarafını tuttu ve onu sultan ilan ettirmeye muvaffak oldu. Aynı zamanda Moğol gücüne de dayanmakta olan Muinüddin, Selçuklu Devletinin en nüfuzlu kişilerinden biri haline geldi. Trabzon Rum İmparatorluğundan Sinop’u fethetmeye muvaffak oldu. Böylece Sinop kendisine ıkta olarak verildi ve Selçuklulara tabi olarak burada beylik sürmeye başladı. Hatta 1261-1277 tarihleri arasını tarihçiler, Muinüddin Pervane Devri olarak tanıtmaktadırlar.

Muinüddin Süleyman Pervane’nin Sinop’u ve peşinden çevrede bulunan on iki kaleyi fethederek beyliğinin sınırını genişletmesi onun sultanla arasının açılmasına yol açtı. Sultanın kendisini ortadan kaldırabileceği vehmine kapılan Muinüddin, onu ele geçirip Aksaray’da boğdurdu. Yerine Rükneddin’in iki buçuk yaşında bulunan oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev, sultan ilan edildi.

Pervane’nin bilhassa Moğollarla sıkı bir işbirliği halinde olması, Anadolu’da pekçok itibarlı ve hatta Moğol düşmanı şahısların Mısır’a göçmelerine sebep oldu. Bunlar orada Sultan Baybars’ı Moğollar üzerine cihada teşvik ettiler. 1277 yılında Anadolu’ya gelen Sultan Baybars, Moğollara karşı ezici bir zafer kazandı ve Kayseri’ye kadar girdi. Ancak Pervane’nin kendisine katılmaması ve genç sultanla beraber Tokat’a gitmesi üzerine Sûriye’ye geri döndü.

Pervane, Moğollara karşı kesin bir zafer kazanılacağına inanmıyordu. Ancak Baybars’ın Moğol ordusunu bozguna uğratması, İlhan Abaka’yı harekete geçirdi. Anadolu’ya giren Moğol hükümdarı; Elbistan, Sivas ve Kayseri’de müdafaasız Müslüman ahaliyi ezme yoluna girerek, rivayete göre 200.000 kişiyi katlettirdi. Ayrıca Anadolu’dan ayrılırken, Pervane Muinüddin Süleyman’ı da yanında götürdü ve daha sonra Sultan Baybars’ın Anadolu’ya gelmesinden onu sorumlu tutarak öldürttü (2 Ağustos 1277).

Pervane Beyin öldürülmesinden sonra, oğlu Mehmed Bey, Sinop Beyi oldu. Mehmed Bey, babasının Moğollar tarafından öldürülmüş olması münasebetiyle onlardan çekinmiş ve tam bir bağlılık içerisinde saltanatını devam ettirmiştir.

Mehmed Bey, 1296’da ölünce, yerine oğlu Mes’ûd Bey geçti. O da İlhanlı Devletine tabiiyetini arz ederek ülkesini korumayı başardı. Ancak 1298 yılında Sinop’a bir baskın yapan Ceneviz korsanları, Mes’ûd Beyi esir almaya muvaffak oldular. Ağır bir fidye ödemek sûretiyle kurtulabilen Mes’ûd Bey, 1300 yılında vefat etti. Yerine oğlu Gazi Çelebi geçti.

Denizcilikte maharetiyle tanınan ve hatta ilk Türk denizcileri arasında sayılan Gazi Çelebi, Karadeniz’de Trabzon Rum İmparatorluğu ile Cenevizlilere karşı başarılı akınlarda bulundu. Son zamanlarında Candaroğulları Beyliğine tabi bir duruma düşen Gazi Çelebi’nin hiç oğlu olmadı. Yalnızca bir kızı olduğu için Candaroğulları, Gazi Çelebi’nin ölümünden sonra Sinop’u beyliklerine ilhak ettiler. Böylece 1322 yılında Pervaneoğulları Beyliği fiilen sona erdi.

Pervaneoğulları Beyliği başlangıçta Selçuklulara, daha sonra İlhanlı Devletine ve son zamanlarında da Candaroğulları Beyliğine tabi olarak hüküm sürmüştür. Yaklaşık altmış yıl devam etmesi Pervaneoğullarının köklü bir kültür ve medeniyet kuramadıklarını göstermektedir. Pervane Beyin, Sinop’ta bir medresesi bulunmaktadır. Tokat’ta 1800 yılına kadar faaliyette bulunan iki katlı darüşşifası ve Merzifon’da bir camisi vardır. Pervane Muinüddin Süleyman’ın öldürülmesinden sonra, Anadolu’daki Selçuklu Devletinin nüfûzu sona ermiştir.

Sinop'ta Pervane Süleyman tarafından 666 (1267-1268)da yaptırılan Ulu Cami en

önemli mabedler arasındadır. Yine Pervane Süleyman Medresesi ve Pervane türbesi,

Pervaneoğulları Beyliği devrinden kalma mimarî eserlerdir.