Karadeniz'in incisi Sinop
Romalılar Dönemi
MÖ.
70 yılında Roma İmparatorluğu işgal
ettiği bu toprakları yeniden tanzim etmiş. Pontus
Krallığını Kızılırmak'tan
itibaren ikiye bölerek, doğu parçasının
idaresini yerli sülalelere vermiş, batı parçasını
ise doğrudan doğruya devletin eyaleti haline
getirmiştir.
Sinop'un Roma idaresine geçmesi
tarihte önemli bir dönüm noktasıdır.
Bilhassa (her şeyden önce, başta) Cesar zamanında
şehre maddi yardımlardan başka, yeni Roma
kolonileri gönderilmiş ve genişleyip büyümesi
sağlanmıştır.
Bizans Devri
Bizans
devri konusunda Sinop için bilgiler yok denecek kadar
azdır. Genç Pliny'nin Trajan'a yazdığı
bir mektuptan Sinop'ta çok sayıda Hıristiyan'ın
yaşadığı anlaşılmaktadır. İdari
olarak Armeniakon ve Pontus themalarında dinsel olarak da
Hellenpotos metropolitliğine bağlı olarak
gösterilen Sinop'ta günümüzde harabeleri
bulunan Balatlar Manastır Kilisesi'nin VI. Yüzyılda
yapıldığı sanılır. Bizans devrinde
gittikçe askeri bir yapı kazanan Sinop'un kale içine
çekildiği ve tarih boyunca gelişmiş bulunan
ticaret ve kültürünün dinsel bazı olaylar
nedeniyle gerilediği sanılmaktadır. Justinianos
zamanında Sinop'un kaleler, su yolları, köprüler
ve kiliselerle geliştirildiği fakat kısa süre
sonra ortaya çıkan Arap istilalarının bu
gelişmeyi durdurduğu anlaşılır.
İkonoklasm
devrinde Sinop'un dinsel ve sivil yapılarının
tahrip edildiği, Karadeniz'de gelen Varegler'in Sinop'u
yıktıkları da bilinir.
İstanbul'un
Latinler istila edilmesinden sonra I. Andronikos'un torunları
büyük Komnenoslu Aleksios ve David idaresinde
Karadeniz'in güneydoğu kıyısında Trabzon
Rum Devleti kurulmuştu. Buradan David, sahil boyunca
ilerleyerek Sinop'u işgal etti ve sonunda Paplagonya ve
Karadeniz Ereğlisi'ni de hakimiyeti altına aldı.
Bizans ağırlık merkezinin bu dönemde
Anadolu'ya kayması eski Bizans-Selçuklu çekişmesini
keskinleştirmişti. Bu durum Selçuklular'ın
Karadeniz'de bir limana sahip olmalarına engel
oluyordu.
Sinop ve çevresi 1214 yılında
Selçuklu hakimiyetine geçtikten sonra Hıristiyan
kültür yaşamı yoğun bir şekilde
sürdü. Osmanlılar zamanında şehrin
surları dışında batıda Akliman, doğuda
Hıdırlık yamaçlarında yoğunlaşan
Hıristiyan Ortodoks Rum ve az sayıda Ermeni yerleşimi
vardır. Osmanlı kayıtlarında bunların
kilise ve vakıflarına ait sayısız kaynak
vardır.