Karadeniz'in incisi Sinop
Sinop Adı Nereden Geliyor?
Sinop adının ilk kez nereden türediği ve son biçimini nasıl aldığı üzerinde çok şeyler söylenmiş, değişik görüşler ileri sürülmüştür. Bu söylenti ve yazılı yorumlar zamanla çoğalmış, birkaç harf değişikliği ile birbirine benzer sözcükler ortaya çıkmıştır.
Bu
adlar kitaplara, dergilere ve gazetelere geçmiş, halk
dilinde de konuşulduğuna göre buraya alacağız.
Şimdi bunların bazılarını
sıralayalım:
1. Sinope Irmak Tanrısı
Osopos'un güzeller güzeli kızıymış.
Rivayete göre mutlu bir hayatı varmış. Birgün
Tanrılar Tanrısı Zeus kendisini görmüş
ve o anda aşık oluvermiş. Zeus bu, gönlünü
kaptırdığını elde etmek için
yapmadığı üçkağıtçılık
yokmuş . Ama Sinope, Zeus'un bile başını
döndürecek bir güzellikteymiş. Eli ayağı,
dili dudağı dolaşmış Tanrılar
Tanrısının, Sinope'ye aşkına karşılık
her istediğini yapacağını söylemiş.
Korku içindeki genç kız, kendisine
dokunmamasını, kız oğlan kız almak
istediğini söylemiş heybetli Zeus'a. Tanrılar
Tanrısı, sözüne sadık kalmış ve
Sinope'yi alıp en sevdiği yerlerden olan Karadeniz'in
cennete benzeyen yemyeşil kıyılarına bırakmış.
(Yani bugün Sinop ilimizin bulunduğu yere)
2. Sinop'un ilk kez Hititçe Sinova adı ile anıldığını Hitit kaynaklarından öğreniyoruz.
3. Prof. Yusuf Kemal Tengirşenk'in eşi Nazlı Tengirşenk, Sinop Halkevi yayınlarından Dıranaz dergisinde "American Journal of Phylology" adli, David M. Robinson'ın yapıtından çevirilerinde, Sinop adinin Asurların ay ilâhı olan "Sin"den geldiğini bildirmektedir.
4. Bazı kaynaklar Sinop adının ilk söylenişini Sinavur olarak ileri sürmektedir.
5. M.Ö. 200 yıllarında yaşayan Skymnos, şiirlerinde Sinop adının Sinope adlı bir Amazon kraliçesinin adından geldiğini dile getirir.
6. Suyun göğsü anlamında Farsça (Sine-i âb) dan Sınap şekline çevrilmiş ve böyle konuşulmuş deniliyor.
Yukarıda
belirtilen yazılı ya da sözlü görüşlere
bakılırsa Sinop adında başta (S) harfi
ortaktır. İkinci sırada ortak harf (I) seslisidir.
Yalnız birinde € seslisi vardır. Üçüncü
harf (N) hepsinde yine ortaktır. Diyebiriz ki; öteden
beri Sinop adında bu (S=I=N) harfleri bugünkü şekli
ile yerlerini korumaktadır. Hemen hepsinde (S-I-N)
harflerinin sonunda çeşitli ekler görüyoruz.
Sinop,
Anadolu'nun kuzey yönünde uç noktası olan
İnce Burun- Boztepe Burnu berzahında Kale-Şehir
olarak kurulmuş doğal bir liman durumundadır. Tarih
boyunca kale dışına pek taşmayan şehrin
dış limanı fırtınalara açık
olduğu halde, iç limanı rüzgârlarca
kapalı konumuyla ve sakin deniziyle Güney Karadeniz'in
en önemli limanıydı.
Tarih boyunca bu iç
limanda, işlek bir ticaret ve tersane faaliyetleri
yürütülmüştür. Sinop, Anadolu ile
Kırım Yarımadası arasında deniz
ticaretinde önemli bir rol oynamıştır. Kırım
Yarımadası ile Sinop Yarımadası arasındaki
mesafe açık ve müsait havalarda tam ortada
bulunduğu zaman her iki tarafı da görebilme imkanı
sağlar. Denizciler karayı kaybetmeden karşıdan
karşıya Karadeniz'i geçebilirler. (Denizde
görülen uzaklık, 144.4 Km.dir. Kırım-
Sinop arası 280 Km.dir).
Antikçağdan beri
parlak ve yoğun bir ticari ve Kültürel yaşantıya
sahip olan Sinop, bu niteliğini Bizans, Selçuklu,
Candaroğlu ve Osmanlı yönetimlerinde de sürdürmüş,
ayrıca kale ve tersanesiyle bölgenin en önemli
askeri üslerinden biri olmuştur. Bu durumunu Sinop
Baskını'ndan (Ruslar tarafından 1853'te) sonra
kaybetmeye başlamıştır.