Cuma Hutbeleri
İş ve Çalışma Ahlakı:
İslam, gündelik hayatta karşı karşıya kaldığımız birbirinden farklı sorunlara doğru ve kalıcı çözümler sunan bir dindir. Bu dinin müntesipleri olarak bizler Yüce Allah’ın belirlediği çizgiler doğrultusunda hareket etmeli, iş ve çalışma hayatımızı da İslam’a göre şekillendirmeliyiz. Cuma hutbemizde bugün özellikle iş ve çalışma hayatında “örnek mümin” olabilmenin ilkelerini hatırlatmaya çalışacağım.
Kardeşlerim!
Örnek
bir mümin kimdir bilir misiniz? Örnek mümin, hiç
ölmeyecek gibi bu dünya için çalışan,
biraz sonra ölecekmiş gibi de ahireti için çabalayan
dengeli insandır. Örnek mümin, “insan
için yalnızca kendi çalıştığının
karşılığı vardır”[1]
ayetine güvenen çalışkan insandır.
Müşterisine işini vaat ettiği sürede teslim
eden, borcunu zamanında ödeyen, kimseyi mağdur
etmeyen kişidir örnek mümin. İşlerine hile
karıştırmayan, helal kazancına haram
bulaştırmayan, doğruluktan ayrılmayan güvenilir
insandır örnek mümin. Satacağı malının
kusurunu gizlemeyen, ölçü ve tartıda hile
yapmayan, açık sözlü, şeffaf ve dürüst
insandır örnek mümin. İşini en güzel,
en sağlam ve en kaliteli yaptığı için
tercih edilen; en güzel, en sağlam ve en kaliteli insandır
örnek mümin. Bünyesi altında çalışan
işçilerin hakkını koruyup gözeten,
emeklerinin karşılığını personeline
vaktinde ve tam olarak veren adil insandır örnek mümin.
Kardeşlerim!
Peygamberimiz
(s.a.s.) ideal bir Mümin, ekmeğini adeta taştan
çıkaran bir emek insanıydı. Çocukken
hayvanlara bakmış, gençlik çağında
ticarete atılarak, geçimini bu yolla sürdürmüş,
sahip olduğu iş ahlakıyla yaşadığı
bölgede parmakla gösterilen iş insanlarından biri
olmuştu. Çalışmayı daima teşvik eden
emek peygamberi tembellikten, emeksiz kazançtan asla
hoşlanmamış; bir defasında, para isteyen fakir
birine, evindeki eşyaları satarak bir balta almasını
ve odunculuk yaparak ailesini geçindirmesini önermişti.[2]
Peygamberimizin bu önerisi güzel neticeler vermiş,
başta o kişi olmak üzere her mümin geçimini
çalışarak, üreterek sağlaması
gerektiğini öğrenmişti. Rahmet peygamberi
(s.a.s.) üreticinin mağdur edilmemesi için birtakım
tedbirler almış,[3] zaman zaman çarşıları
kontrol etmiş, Müslümana yakışmayan yanlış
bir durumla karşılaşınca “Bizi
aldatan, bizden değildir!”[4]
diyerek tepkisini ortaya koymuştu.
Rabbim bizleri aldatanlardan da aldananlardan da eylemesin. Rabbim bizleri işinin hakkını veren, tıpkı peygamberimiz gibi parmakla gösterilen güzel ahlaklı örnek müminlerden eylesin.
DİTİB Hutbe Komisyonu
[1]
Necm; 53/39.
[2] Ebû Dâvûd; Sünen, Zekat,
1641.
[3] Buhârî, Sahih, Müsâkât, 17;
Ebû Dâvûd, Sünen, Büyû’
(İcâre), 45.
[4] Müslim, Sahih, Îmân,
164.